11 Mayıs 2010 Salı

Serpentia Efsaneleri - 8

Denizde yolculuk hızla sürüyordu. Az önceki lider yeniden çıkmıştı ortaya. Denizi seyrediyordu.

" Krambor ! " diye haykırdı adam ona doğru yaklaşarak. " Epey yaklaştığımıza göre ne yapmaya çalışıtığımızı söyleyebilirsin artık. "

Adam bir süre daha denizi izledi ardından gözlerini kapattı. " Önce erzakları alacağız general..Ardından belki anlatırım. "

Yağmur durmuştu artık. Ortalıkta ne bir nem var ne de su..Tabii denizi saymassak..Susuzluktan kıvranan tayfa çıldırıyordu..Bir süre sonra bağırdı gözcü. Parmaklarını Güneşe doğru uzattı.

" Hedef tam karşıda ! On dakikaya oradayız. "

Krambor tayfaya döndü. " Hazırlanın. " Ardından kalkanına bağlı baltasını kaldırdı. " Kan dökeceğiz.. "

Yandan biri fırlayıverdi. " Kendi insanlarımızın kanını mı ? "

Krambor adama şimşek gibi bir bakış attı. " Bana hizmet etmiyor musun !? "

Adam başını eğerek geri çekildi.

" Artık Kalwareth'e bağlıyız !..Anlatmanın vaktidir.. "

Derin bir nefes aldı ve baltasını hazır tuttu. Mürettebat pür dikkat kesildi.

" Taeron Krallığına bağlıydık.. " diye mırıldandı. " Düne kadar..Dün bana bir haberci geldi. Rüyamda simsiyah bir karga gördüm. " Gözleri Parladı. " Karga elime konuyordu. Ben iteklemeye çalıştıkça elime büyük kesikler açıyor , kanatıyordu. O Kalwareth'in elçisiydi , Kalwareth'e karşı çıkarsam zarar göreceğimi anlatıyordu. Ardından kaderimi kabullendim ve karşı koymayı bıraktım. Başımı hafifçe eğdim. Birden gözlerinden altınlar dökülmeye başladı. Karga yokoldu ve yerini altınlara bıraktı. Kapı açıldı ve odaya kadınlar girdi. "

Baltasını kaldırdı.

" Ödüllendirileceğiz dostlarım ! " Ardından yaklaşılan köye döndü. " Hücum ! "

Tüm askerler bir anda gemiden atlayıverdiler. Köye koşa koşa girdiler ve baltalarını önüne gelene salladılar. Bir anda ortamı kaos sardı. Adamlar gözlerinde kan dökme arzusuyla sallıyorlardı baltalarını.

Krambor'un önüne iki çocuk fırlayıverdi. Doğuştan gelen bir arkadaşlık vardı sanki aralarında ikiside birbiri için ölmeye hazır gibiydi. Önce biri fırladı ardından diğeri.

Krambor ilkinin saldırısını kılıcıyla blokladı ve kafasına kalkanını geçirdi. Tok bir ses çıktı ve yüzüne kan sıçradı. Diğer çocuk hızla üzerine atıldı. Onaysa bir tekme atıp yere düşürdü , ardından sırtından aldığı bir fırlatma baltasını göğsüne yapıştırdı..

Köyün erkekleri tükenmişti ve kadınlar ele geçirilmişti. Krambor bir zafer çığlığı attı. Ardından yağmur başladı..

***

O gece bir rüya daha gördü Krambor. " Engin denizi seyrederken Karga geliyordu. Gagasında birşey taşıyordu. Krambor hızla uzandı Altın olmalıydı bu ! Ona uzanmaya çalışırken karga yükseldi ve ağzını boşalttı. Havada süzülen yük hızlıca Krambor'un avcunu düştü. Bu bir madalyondu. Üzerinde yazan yazılar şu şekildeydi.

" Ödüllendirileceksin..Durma..İnsanları kışkırt.. "

Bir anda karga karşısında belirdi. Konuşabiliyordu.

" İnsanlar aptaldır ! " diye mırıldandı. " Saflıklarından yararlan..Onlara bir amaç ver ve uğrunda savaşsınlar..Kalwareth'e hizmet et.. "

Ardından uçup gitti...

***

Sıradaki bölüm 15 Haziran Salı Akşamı.

Hiç yorum yok: